7 Nisan 2011 Perşembe

tetiği çektiğimde, tabii ki öldüm ben.


insanlar ölmekte olduğunuzu sanırlarsa, bütün dikkatlerini size veriyorlardı.
bu gün sizi son kez görüyor olma ihtimalleri varsa, sizi gerçekten görüyorlardı. çek defterleriyle ve radyo şarkılarıyla ve dağılmış saçlarıyla ilgili her şey pencereden uçup gidiyordu.
bütün dikkatleri sizde oluyordu.
insanlar kendi konuşma sıralarını beklemek yerine sizi dinliyorlardı.

27 Şubat 2011 Pazar





gülüş bir yanaşımdır öbür kişiye;
birden iki kişiyi döndürür bir kişiye.
anılarından kale yapıp sığınsa bile,
yetmez yalnız başına bir ömür bir kişiye...


Özdemir Asaf

18 Şubat 2011 Cuma

Kızdan Hallice


Anormal kız kategorisine girenlerdenim ben.
Counter,The crims ,NFS,batak,bilardo,3top,iddaa,şans topu, P..PE...PES...
Yok canım o kadar da değil.Henüz Pes işine girmeye niyetim yok.Erkek dünyasını o kadar yakından tanımasamda olur.
Futbol maçlarını falan izlemeyi de severim ama kriterlerim var tabi.Eee kızız olsun o kadar.Ya tuttuğum takımı izlerim ya da bağlayıcı birşeyler olsun-tamam biscolata reklamlarındaki gibilerden de bahsetmiyorum ama- bir Messi bir Kezman ya da bir Ronaldinho bağlayıcı sebepler arasında.Ronaldinho dedim çünkü sadece yakışıklı insanların bağlayıcı olduğu izlenimini silmek için.Nedense güzel oynamasının yanı sıra sempatikte yahu.
Geçen gün hayatımda ilk defa kazı kazan oynadım -ilk defadır ki neresi kazıncak diye amcaya dahi soran bir ahval içerisindeydim-Neyse ki kazı kazancı amca olur böyle dercesine gözleriyle onayladı beni.Bende sağol amca büyüksün bir 500bin çıksın seni Hollanda'ya sensation white partilerine yollayacağım dercesine gülümsedim.Aslında Ukrayna da geçmedi değil aklımdan ama vizenin kalktığını öğrenen,gitmek için valiz hazırlayan birçok türk gencinin arasına bu amcayı yollamaya gönlüm razı olmadı.Nihayetinde X'e 20 TL bana 1TL Y'ye amcanın teselli sözleri çıktı.Ahh be amca yalan oldu Hollanda dedim gözlerimle,mutlu olmuşa benziyordu.Buruk bir ifadeyle şans topu çekin 21 liranıza dedi hepimiz aldık.Bırakın 5+1 i 0+1 tutsa razıydım.Hemen diğer arkadaşlarıma çıkmış olma ihtimaline karşın aradım.Nihayetinde yurt dışına rotalarını çizmeden yakalamam gerekirdi.Fark ettik ki amca da çok şanssızmış ya hiçbirimize mi tutmaz.Tutmadı...
Okulu bırakma,ibiza tatili-ki ispanya erkeklerinin tipsizliğine rağmen neden burayı seçtiğimi bilmiyorum-, sınırsız eğlence,fakirlere yardım,huzurevine yardım,çocuk esirgeme kurumundan bebek edinme-Angelina jolievari özenmişliklerim- gibi nice hayallerimiz ve planlarımızda tüm çekilişlerde olduğu gibi tekrar ve tekrar suya düşmüştü.Neyse Allah biliyorda vermiyor demek ki-tarzı pollyannacılığımızada laf ettirmem-.
Dün bir yerdeyiz yan kafedekiler gürültülü bir şekilde maç izliyorlar.Bizimkilere dedim ki henüz 1-1 ken.
-Yaaa dinamo kiev buuuu tabi ki yencek!
Yanımdaki erkek topluluğunun bir kulağı bizde olsa gerekmiş ki -"Abiii ya kıza bak Beşiktaş yenilcek dedi."ve anlamadığım bir dilde güldüler.Evet bay kurtlar vadisi figüranları sonucu size dürtmek istemem ama -naberrrrr!-...
Futbol konusunda iddalı olduğumu belirtmiyorum ama bir "Andriy Shevchenko" gerçeğinide yok sayamazsınız.
Evet kısmi bilgiler şimdilik bu kadar.Bir başka spor bülteninde daha görüşmek üzere esen kalın.
Saygılar...

12 Ocak 2011 Çarşamba

Herşey dozunda

Gidiyorum...
Bu kadar basit söyler o kelimeyi.İşte o an tüm bildiğin küfürleri edersin,o haldeyken bile kibar olabilirsin bazen aptal,öküz,mal dersin sadece.
Ona değil!
Kendine...
Çünkü gerçektende aptal,öküz,mal'ın tekisindir.Seni bitirmeyi, tek kelimeye dökebilen adi bir insanı sevmişsindir.Söylesene var mı senden aptal'ı?
Ama ille topluma uyacağız ya,mazoşistiz ya ondan, öylesi makbul gelir bize.Ancak onlar gelir hakkımızdan.
Hep maskeye bürünmüş olarak sunarlar bunları piyasaya,sende küçük çocuk gibi aldanırsın.Hatta bir süre sonra onu da çocuk gibi görürsün.
"Bırak ya oynasın hayallerimle" dersin.Onu gözünde yükseltir yükseltirsin bir o kadar kendini aşağıya çekerek.
Artık o seni yıkmakla kalmadı ki.Seni sevebilecek değerini bilecek insanları da yıktı.
Güvenilir birine bile nasıl güveneceksin artık.Çünkü ona da güvenmiştin.
Bu kadar aptallığın ardından artık devam etmemeli böylesine, en azından artık normal insan gibi yaşamaya başlamalı.
Yine sev insanları güven onlara ama artık...
Herşey dozunda...

özge
--------------------
Bazı şeylerin gitmesine izin vermek işte bu nedenle çok önemlidir.
Onları serbest bırakmak.
Gevşek olanı kesmek…

İnsanların hiç kimsenin işaretli kağıtlarla oynamadığını anlaması gerekiyor; bazen kazanırız ve bazen de kaybederiz.

Hiçbir şeyi geri almayı bekleme, yaptıkların için takdir edilmeyi bekleme, ne kadar zeki olduğunun keşfedilmesini bekleme ya da aşkının anlaşılmasını.

Daireyi tamamla.

Gururlu, yetersiz ya da kibirli olduğun için değil, sadece artık onun senin yaşamında yeri olmadığı için.

Kapıyı kapat, plağı değiştir, evi temizle, tozdan kurtul. Geçmişte olduğun kişiyi bırak ve şu anda kimsen o ol.


PauloCoelho

5 Ocak 2011 Çarşamba

Sen bilirsin...



Hani derler ya yeni yıla nasıl girersen öyle giderdi.
Gitmedi...
Oysa ki henüz 3 gün geçmişti.Bir hayalimi gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşasamda biliyorum, tanıyorum dediğim insanı yeni keşfetmeye başlamıştım.İnşaat aşamasında yıkıldı hayallerim.Anlaşılan malzemeden çaldım...Yalan olmasın diye söylenmeyen şeyler mi dahildi yoksa malzemeye,çürük inşaata.
Oysa ki daha buraya gelecekti,yaşayacağımız şeyler vardı,belki onları yaşadıktan sonra gitmeliydi benden,belki o zaman izin verebilirdi içim.
Bende bağlandım ona ama o bana daha fazlasıyla.Hep dedi "kendine benim gözümle bakmalısın,o zaman içimin niye bu kadar gittiğini anlayacaksın".
Yapamadım...
Bencillik ettim.
"Daha fazla acı çekmemek için gitmeliyim daha fazla konuşmamalıyız,belki de yaptığım bencillik ama senin ne düşündüğünü bilemem" dedi.Yanılmıştı, asıl bencillik yapan bendim.
"Gitme,daha yaşamamız gereken çok şey var"diyemedim."Sen bilirsin."dilimden sadece bu iki sözcük dökülebildi.
Evet, çünkü bencildim.Söylediği şeyler daha keşfetme aşamasında olduğum bir insanın söylediklerine karşı fazla etkiledi beni,derindi.
Üzüldüm...
İki komik,hayatı gerektiğinden az ciddiye alan bu iki insan bir anda Issız Adam'a bağlamıştı olayı.
"Belki bir gün bir görevde bir memlekette karşılaşırız" dedim.Yazdıklarımdaki donukluk, içimdeki çığlıkların sadece birer kalkanıydı.
+"Senin kocan olur yanında"dedi.
-"Ben evlenmem ki."
+"Sen öyle san".
Herşeye rağmen seni tanıdığıma sevindim.
"Ben sevinmedim" dedi huysuz bir çocuk gibi.Neden bile demedim döktü kalan cümlelerini."Böyle birinin varlığını bilmek ve bana uzak olduğunu bilmek çok kötü" dedi.
+"Zaman beni haklı çıkardı."
-"Doğru belki de haklıydın" dedim.O zaman ?(belki de kesin,sonucu belli cümleleri hızlı geçip sonu görmek isteyişimdi bu o zaman ?  o zaman....
"O zaman bil ki,aşık olacağım ilk insan senin aynının yanımda olanı olacak,bu yüzden bana o kadın hakkında fikir verdiğin için teşekkür ederim" dedi.
Etme ,teşekkür etme bana!(bu kadar iyi olmak zorunda değilsin...)-Sandı ki sinirlendim, böyle diyorum,oysa  ben sadece;Ağlıyodum...
"Neyse bundan sonra dirayetli olucam bakış denen şeye karşı,bak lütfen aptallık yapma kıymetini bil tamam mı?
(Şakamıydı tüm bunlar)
+Hoşçakal.

-Sağlıcakla ...-diyebildim-

+Amin

Sağlıcakla demekle söylemek istediğim "biz seninle daha görüşeceğiz bu kadar birbirinin aynı iki insan birbirini bulmuşken kopamaz,gerçekte göz göze bakmalıyız"dı....
Amin, dedi.Kabul etti sessiz haykırışlarımı, farkında olmaksızın...


......özge

2 Ekim 2010 Cumartesi

taso arkadaşıma...

 Geçenlerde hatıra defterim geçti elime.Hani şu ilkokuldayken tüm sınıfa,eşe, dosta götürüp zorla yaz dediklerimiz var ya onlardan.İşte ilk sayfayı ayırdığım çok değerli can arkadaşım melda nın ilkokul 2.sınıfta bana yazdıkları:

Sevgili arkadaşım özge seni çok sevdim.Siz izine gittiğinizde evde hapis gibi durdum.Ondan sonra gülserenle oynamaya başladım.Siz geldiniz.
Ve o çok meşhur kalpler,maniler,unutma beniler abur cuburlar.
Şu yaşımda okurken hala beni bu yazdıkları güzel şeylerle gülümsetebilen arkadaşlarım vardı işte.
Ne melda ne gülseren hiçbiri yok hayatımda aynı hatıra defterime yazan diğer onlarca kişi gibi.Hep özenmişimdir arkadaşlıkları dostlukları ilkokuldan beri süren insanlara.
Keşke çocukluğundaki gibi masum ve yüzsüz olabilse insan arayabilsek hemen birbirimizi eski günlere dönsek...Birlikte kazandığımız tasolar,gazoz kapakları,zulamız dan bahsetsek....
Malesef tüm o saf, masum yüzler hatıra defterimde okudukça beni gülümseten yazılar olarak kaldılar..
Çocukken iyi düşünmüşüm böyle yazdırmayı cin gibiymişim,cadolozun tekiymişim.Bugünün aksine.
Ya insan büyüdükçe olgunlaşır tanımına uyuyorum,ya da çocukken olduğun neyse büyüyünce tersine.
Ne diyodum ben!
Hiçbişey, sadece ...
melda yı özledim.